15 Temmuz 2009 Çarşamba

Sır !...

Bu sır ağırtmakta düşlerimi
Silip süpürmekte bütün övünçlerimi
Sır öyle güzel pusudaki
Avlıyor önce BEN'i, sonra yine BEN'i,
Ve sonra yine BEN'i...
O pusu hep gizli, her defa gizli, hep unutulmuş
Hep yeni, hem de yepyeni
Hamdolsun ki avcı bu sır...

Gönlüm muhtaç ve razı avlanmaya
Avlanmaya ve hiç kurtulmamaya
Bırakmasa da vuslata çespan gidebilsem
Gidebilsem, yapabilsem, edebilsem
Hepsi boş
Hepsi sırda boş
Bu çekim ekleri neden?
Çıkan ses gibiyim neyden
Hem nefese, hem neye muhtacım
Nefes O'nun nefesi
Ney O'nun neyi
Ben bihaber gezddirmekteyim emaneti

Sırrın menzili öyle güzel ki
Hedefi öyle bir yerki
Sır yoldaşım olacak belki
Ve sırdaşlarım olacak
Nefessiz kalmayacağım
Herkes aynı nefesi alacak

Geçiçi heves, anlık üzüntü
Gereksiz avuntu ve kuruntu
Bunlar kalbimdeki mühür ve vuruntu
Sırdır kaldırakcak kalbimde ki bu kara mührü

Mührü kaldıracak ve kendi mührünü vuracak belki
Heves, ihtiras, ego, hedonizm...
Hepsinin pazarı yokolacak
Belki nefes alacağım
Yok yok kesin alacağım
Nefis nefesi engelliyor
Artık yeter! Nefes nefisi engellesin
Nefis olmaz mı(!) Olmasın. Enfes diyelim enfes olsun
Lugattan bile atmak lazım
Önce ruhtan sonra lugattan sonra yine ruhtan temizlemek lazım
Tıpkı Musa'nın firavunu temizlediği gibi
Asamız sırrımızdır elbet
Musa'nın ki de öyle değilmiydi zaten

Evet evet nefis kesinlikle firavun
Şahit oluyor ama uslanmıyor, teslim olmuyor
Eller yukarı! En büyük düşman!
Mahkemeye kadar konuşmama hakkına sahipsin
Zaten konuşsan da dinlemeyeceğim artık

Urganı geçirdim boynuna
Celladın ben olacağım
Ve son isteğini bile sormayacağım
Senin isteklerin, arzuların, şehvetin dipsiz kuyu
Sonu yok bilirim

Belki cihat senle usanmadan savaşmam
Fetih seni yenmem, amma velakin
Bilemem Fatih'i olabilirmiyim bu davanın
Bütün bu sırlar, sorular, cevaplar
Aklım hep karışık olacak belli
"O" ayırmasın yolundan, herşey onun izniyle besbelli